29 Eylül 2015 Salı

Siz Hiç İnsan Olduğunuzu Unuttunuz mu ?

Unutkanlık zaman zaman hepimizin çeşitli şekillerde yaşadığı bir durum. Yapmamız gereken bir şeyi ya da bir eşyamızı bir yerlerde unutabiliyor, alzheimer gibi hastalıklarla yaşamayı bile unutacak evrelere gelebiliyoruz. Bunları doğal karşılayabiliriz. Fakat olmaması gereken, bizi biz yapan, doğumumuz ile birlikte bizimle var olan bir şeyi unutuyoruz ki, bunu ne akıl ne de vicdanımız kabul edebilir. 

Unuttuğumuz; bu dünyada varlığımızın anlam bulduğu yegane kimliğimiz... Vahşi doğadan gelip hayvansal iç güdülerini kontrol etmeyi bilen, akıl ve vicdanla var olan insanlığımız. 

Pek çok badireden geçmiş, toplumsal bireyler olarak ölüme, acıya, zorbalıklara vermesi gereken tepkiyi veremeyen, bu tepkiyi veremediği gibi kan ve gözyaşına karşı zafer çığlıkları atıp gaddarlaşarak, zalimleşerek unutuyoruz insanlığımızı.

28 Eylül 2015 Pazartesi

Editörlük Atölyesi


Editörlük Nedir ? 

Bir yapıtın kitaba dönüşme sürecini yazarla birlikte yürüten ve yazara niteliksel katkı yapan kişidir editör. Yazar ve okuru buluşturan süreçte pek çok aşamadan biri olan 'editörlük' yazı dünyasında gereken ilgiyi görmemiş ve önemsenmemiş bir meslek. 

Yayın sektörünün, arzu ettiğimiz seviyede olmasa da gelişim içinde olduğu bir süreçte, daha kaliteli eserler için gerekli olan kaliteli editöre ihtiyaçta fazlalaşmış durumda. Bu konuyla ilgili eğitim ve seminerler düzenlenip daha kaliteli bir yazın dünyası için iyi yetişmiş editörler hedefleniyor.


25 Eylül 2015 Cuma

Doğanın Çağrısı


Zaman zaman rüzgarın getirdiği bir koku ya da gördüğümüz bir ağaç, bir parça toprak, kölesi olduğumuz şehrin keşmekeşinin içinde belli belirsiz bir şeyler hissettirir bize. Anlam vermekte zorlandığımız bir özleme ya da bir açlığa dair sesler; yüreğimizden ve beynimizin kıvrımları içinden yükselen, engellemeye meyilli olduğumuz bir çağrı.  

Dinle Dokun Sev... 

Eğer kibrimizden, gem vurulamayan arzularımızdan; zevk ve sefaya, belkide bir lokma ekmeğe kilitlenmiş duyularımızdan uzaklaşıp bir dinginlik içine girebilirsek doğanın içimizde yükselen çağrısını duyabiliriz. Bu sese kulak verip ayağımızı toprağa bastığımızda, ota, çiçeğe, ağaca, suya, bir hayvana dokunduğumuzda ya da gördüğümüzde, bir bütün olarak kokusunu içimize çektiğimizde doğaya ait olduğumuzu anlarız. Bir ışık gözlerimizde, bir tebessüm dudaklarımızda belirir. 

21 Eylül 2015 Pazartesi

Tembellik Hakkı / Paul Lafargue


Çalışma hayatının zorlayıcılığında "Tembellik Hakkı" başlıklı bir kitap sanırım herkesin dikkatini çeker. Çok çalışmaktan bizi kurtaracak formüller hep umudumuzdur.

Paul Lafargue formüller sunmasa da bu pek çok dile çevrilen, en çok okunan kitaplardan biri olan eserinde, 19. yüzyıl Avrupa'sında kapitalizmin vahşi emek sömürüsünü gerçekleştirdiği ilk dönemlerinde, çalışmanın bir dogma olarak emekçi halkın hayatına girmesini sorguluyor. 

Kapitalizm, sermaye birikimi ve kar için burjuva devrimi sırasındaki özgürlük, adalet ve laiklik taleplerini zafere ulaştıktan sonra bir kenara bırakıp işçi sınıfına çalışmanın en kutsal eylem olduğunu benimsetmeye çalışmıştır. Din adamları, burjuva ekonomist ve ahlakçıları bunu sürekli empoze ederken işçi sınıfı da 12-14 saati bulan çalışma süreleri içerisinde büyük bir sömürüye hedef olmuştur. 

19 Eylül 2015 Cumartesi

Fanatizm Ahmaklıktır

Siyasi ve toplumsal fanatizm öyle bir şeydir ki duymak istediğini duyar, görmek istediğini görürsün. En ufak bir rahatsızlık duymadan tüm gerçekleri reddedebilecek bir zihinsel çöküşe uğrarsın; yönlendirilmeye hazır, düşünme yetisini kaybetmiş bir halde kendi kalesine gol atan bir ahmağa dönüştüğünü fark etmeden... 

17 Eylül 2015 Perşembe

Yılmaz Güney Ve Bir Çocuğa Hikayeler

Türkiye'de sinema denince hem aktörlüğü hem de yönetmenliği ile ilk akla gelenlerden biri Yılmaz Güney'dir. Yoksulların, ezilenlerin beyaz perdedeki kahramanıydı. Toplumsal yaralara değinen filmleriyle önemli başarılar elde etmiş, Cannes Film Festivalinde en iyi film dalında "Altın Palmiye" ödülünü ülkemize kazandırmıştı.

Yılmaz Güney sinema dışında edebiyat alanında da senaryo, öykü ve roman türünde eserler üretmiştir. Seksenli yılların başında, sekiz- dokuz yaşlarımda babamla bir kitapçıyı gezerken bana hediye edilen bir çocuk kitabıyla ilk kez Yılmaz Güney ismini duymuştum.
Kitabın ismi "Oğluma Hikayeler" idi. Heyecan ve merakla okuduğumu hatırlıyorum. Haslet Soyöz'ün çizimleriyle etkileyici bir kitaptı.

14 Eylül 2015 Pazartesi

Mars'a Yolculuk Deneyleri

Uzaya, diğer dünyalara merak duyan insanlara "Hangi gezegeni görmek isterseniz?" diye sorulsa sanırım Mars açık ara birinci olur. Dünya dışı akıllı canlılar, uzaylılar ya da UFO denince her zaman  akla gelen ilk bu gezegen olmuştur. Atmosferi dünyamıza benzeyen ve uzaktan ya da bu gezegene gönderilen insansız araçlarla yakından yapılan gözlemlerle en azından binlerce yıl önce Dünya benzeri bir yapıya sahip olduğu belirlenen bir gezegendir Mars.

11 Eylül 2015 Cuma

Kıyıya Vuran Çocuk, Dibe Vuran İnsanlık



Çocuk...
Elimizde kıyıya vurmuş bir çocuk bedenin resmi var. Su ile kum arasında var oluşla yok oluş sınırında, çocuk çekiciliği ile uzanmış. Nefes almıyor, kalbi atmıyor ama biz yaşayanlardan daha yaşamsal gözüküyor. Sarılmak, öpücüklere boğmak, kokusunu duyumsamak istiyoruz. Aslında istediğimiz yok olan insanlığımıza tutunmak. Utanç ve suçlulukla kumlara gömülüp saklanmak istiyoruz belkide; katil yanımızdan kurtulmak için. Sorumluluklarımızı unutup, suçlular bulup rahatlatmak istiyoruz vicdanlarımızı. Büyük milliyetlerimiz, en hakiki inançlarımızla bir çocuk bedeni karşısında 'lal' kalıyoruz. 

10 Eylül 2015 Perşembe

34. Uluslararası İstanbul Tüyap Kitap Fuarı

Kitap severlerin her sene açılmasını dörtle gözle beklediği "İstanbul Tüyap Kitap Fuarı"  7 Kasım'da "Mizah: Hayata Gülümseyerek Bakmak" teması ile açılıyor. Bu yıl 34' üncüsü yapılacak olan uluslararası fuarda Sarah Jio gibi ünlü yazarlar ve yüzlerce yeni kitap okurlarının karşısına çıkacak. 

İlk 4 gün açık olacak 'Ulusal Salon'da konuk ülke Romanya edebiyatı tanıtılırken, pek çok Romanya'lı ünlü yazar Türkiye'li okurlarla buluşacak. 


9 Eylül 2015 Çarşamba

Jüpiter Macerası (Europa Report )

Uzay ile ilgili filmleri her zaman sevmişimdir. Heyecanla baktığımız gökyüzünden bize göz kırpan yıldızların ulaşılmazlığı, evrenin sonsuzluğuna merak ve hayallerimiz hep çekici kılmıştır uzayı.

Bu tip filmlerle uzaya dönük arzularımızı yapay da olsa giderebiliyoruz. Aynı zamanda bu filmler yıldızların ve gezegenlerin ışıklarıyla zihin dünyamızda var olan evren algımızı ve hayal sınırlarımızı genişlemesine de yol açıyor. 


8 Eylül 2015 Salı

Sigara Nasıl Bırakılır ?

İlk sigaraya başlamak ne kadar kolay ve  heyecan vericiyse de vazgeçmesi bir o kadar zor. Zehir tadında bir yaşamla birlikte insan vücuduna büyük zararlar verebilen bir alışkanlık. 

İlk başlangıcın pişmanlığı ile bu illet bırakılmaya çalışılsa da bunu başarmak pek çokları için mümkün olamıyor. Sıkıntılı, üzücü bir anda eller ve dudaklar sigarayı arayıp, buluyor. Çünkü hem psikolojik hem de biyolojik olarak vücut alışmış. Güçlü bir irade ya da farklı ilaç ve yöntemler tekrar başlamayı engellemek için gerekli.


5 Eylül 2015 Cumartesi

Kimiz Biz ?

Yıldızlardan kopup gelen bu dünyanın insanlarıyız. Kendimize atfettiğimiz kimliklerimizle büyük Türkler, Kürtler, Araplar, Almanlar ve İngilizleriz; büyük Müslümanlar, Hristiyanlar, Museviler ve Budistleriz. Ve daha bir çoğu gibi hepimiz büyük, kutsal toplulukların üyesiyiz.

Ama büyük sıfatların altında zavallı küçük insanlar olduğumuzu görebiliyor muyuz?

4 Eylül 2015 Cuma

Karaburun’da Bilim ve Felsefe Kampı (Duyuru)

Düşünbil Dergisi’nin 11-14 Eylül 2015 tarihlerinde düzenleyeceği Bilim ve Felsefe Kampı’nın dördüncüsü Karaburun’da, bilim felsefesi teması ile gerçekleşecek. Gündelik dille anlamakta zorlandığımız kuantum ve insan zihni konusunda farklı bir teori geliştiren psikanalitik bakışı harmanlayan bir söyleşi sizleri beklemektedir. Bu konularda merak edilen tüm sorulara herkesin anlayabileceği bir dilde yanıtlar verilecektir.
Söyleşilerin yanı sıra farklı aktivitelerin yapılacağı kamp, İzmir’in doğayla iç içe ve en güzel ilçelerinden biri olan Karaburun’da gerçekleşecektir. Güzel dostlukların kurulduğu bu güzel kamp ortamına -bilim ve felsefenin aydınlığı ile- davetlisiniz.
Detaylı Bilgi: akademi.dusunbil.com adresinde…

3 Eylül 2015 Perşembe

Barışa Ses Ver

1 Eylül Dünya Barış Günü'nü geride bıraktık. Mesajlar yayınlanmış, gün kutlanmış ve sonsuza dek sürmesi istenen barış dilekleri iletilmiş. İyi dileklere katılmamak mümkün değil. 

Fakat bugün için kutlama kelimesini kullanmak ne kadar doğru? Kutlama gerçekleşen, süren güzel anlar, olaylar için kullanılabilir. Örneğin bayramlar, doğum günleri, geçmişteki mutlu günlerin yıl dönümleri, keşifler, icatlar, başarılar. Bunları kutlarız. Fakat gerçekleşmemiş, gerçekleşmesini istediğimiz şeylere atıfta bulunup 'kutlama'  kelimesini kullanamayız.

2 Eylül 2015 Çarşamba

Kadın Erkek Farkı

Biyolojik dünyada  zihinsel olarak en gelişmiş canlı olan insan pek çok yaşam formu gibi iki cinsten oluşur: Kadın ve erkek. Bu türün devamlılığını sağlayacak üreme için temel ve gerekli bir ayrım. 

Her iki cinsin üreme sürecindeki işlevleri nedeniyle var olan fiziksel farklılıklarının dışında ruhsal, zihinsel ve davranışsal farklılıkları da belirgin bir şekilde mevcut.