"Bozukluğu
zıplatabildin mi?" diye sordum, üst ranzada yatağını
düzeltmeye çalışırken kan ter içinde kalan Selim'e. "Hayır,
olmuyor. Lanet olasıca yatak!" diyerek köpürdü. Düzeltmek
için tüm gücüyle çarşafı geriyordu ama gece boyunca üzerinde
sağa sola dönerek tepindiği çarşaf terle birlikte buruş buruştu
ve bekleneceği üzere jilet gibi olması pek mümkün değildi. Ben
ise botumu bağlarken, eğlenerek Selim'i izliyordum. Çengel
iğnelerle yatağa tutturduğum çarşaf pek kırışmadığından
yatağımı kısa sürede istenildiği şekilde toplamıştım;
üzerinde madeni bir paranın sekebileceği kadar gergin ve düzdü.